Resmi belgede sahtecilik Nitelikli dolandırıcılık

Resmi Belgede Sahtecilik Nitelikli Dolandırıcılık

” Atılı suçun konusu atılı çekin sanık ve keşideci arasındaki ticari ilişki sebebiyle iktisap edilip edilmediği araştırılmadan verilen ceza kararı bozmayı gerektirecektir ”

Yargıtay  15.  Ceza  Dairesi   23.06.2016  Tarihli

 2013 / 32207 E.  2016 / 6665  Sayılı  Kararı

Resmi  belgede  sahtecilik  suçlarında, atılı suçun konusu Çekin  sanık  ve  keşideci arasındaki  Ticari   İlişki  sebebiyle  iktisap  edilip  edilmediği  araştırılmadan verilen  ceza  kararı  bozmayı  gerektirecektir.

 

 

 

Yargıtay 15. Ceza Dairesi         

2013 / 32207  E.

2016 /   6665  K.                                                                                                                                                                                                                                                                             

” İçtihat  Metni “
MAHKEMESİ : …. Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik

Sanıklar ….. ve …. hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen beraat hükümleri katılan vekili tarafından, sanık ….. hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmü sanık …. müdafii tarafından ve sanık ….. hakkında verilen temyiz isteminin reddine dair karar sanık ….. tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü :
Sanık ….’ün ……’nin yetkili temsilcisi ve ortağı olduğu, diğer sanık …..’nin aynı şirketin büyük ortağı olduğu, ….’nin …. Pınarbaşı şubesi ile 2 milyon TL bedelli genel kredi sözleşmesi düzenlediği, taahhütname imzaladı, bu belgeler karşılığı anılan şirkete kredi kullandırıldığı, sonrasında sanıkların bu kredi sözleşmesine teminat olarak verdikleri keşidecisi …. lehdarı ….. olan 08/11/2005 tarih ve 37.344 TL, 19/11/2005  keşide tarih ve 35.781 TL bedelli çeklerin, alınan kredinin ödenmemesi üzerine icra takibinin bulunduğu, yapılan takip sırasında çeklerde keşideci olarak görünen …. yetkilisi … adına atılan imzaların sahte olduğu, sanıkların bu şekilde üzerlerine atılı suçları işlediklerinin iddia edildiği olayda,
1 – Sanık ….. müdafinin temyiz isteminin reddine dair yaptığı temyiz isteminin incelenmesinde,
Sanık ….’ nin mahkumiyetine ilişkin yokluğunda verilen 20/02/2012 gün ve 2011 / 175 Esas, 2012 / 41 Karar sayılı hükmün adı geçen sanığın beyan ettiği mernis adresine Tebligat Kanununun 21. maddesi uyarınca 16/03/2012 gününde tebliğ edildiği ve temyiz edilmeksizin 24/04/2012 gününde kesinleştirildiği, sanık müdafinin 25/04/2012 tarihli dilekçesi ile eski hale getirme, infazın durdurulması ve temyiz talebinde bulunduğu,…. Ağır Ceza Mahkemesinin 04/05/2012 tarihli ek kararı ile taleplerin reddine dair karar verildiği, bu karara karşı yapılan itirazın ise …. Ağır Ceza Mahkemesinin 08/06/2012 gün ve 2012/590 değişik iş sayılı kararı ile reddedildiği,

Sanık müdafinin red kararına karşı 30/04/2012 tarihli dilekçe ile temyiz talebinde bulunulduğu anlaşılmakla; 5271 sayılı CMK’ nın 42. maddesine göre eski hale getirme talebi ile birlikte temyiz isteminde bulunulması halinde, inceleme yetkisinin Yargıtay Özel Dairesine ait bulunduğu cihetle, yok hükmünde olan eski hale getirme ve temyiz isteminin reddine ilişkin 25/04/2012 ve 08/06/2012 günlü ek kararların kaldırılması gerektiği düşüncesiyle;
Yoklukta verilen ve usulüne uygun olarak 16/03/2012 gününde tebliğ edilen hükmü, 5320 sayılı Yasanın 8 / 1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK‘ un 310. Maddesinde  öngörülen  bir  haftalık  yasal  süre  geçtikten  sonra, 25/04/2012 havale tarihli  dilekçe  ile  temyiz  eden  sanık müdafinin  eski  hale  getirme  ile  buna  bağlı  olarak  vaki  temyiz  istemlerinin, 5320 sayılı Yasanın 8 / 1. maddesi gereğince uygulanması  gereken 1412 sayılı CMUK‘ un 317. maddesi  uyarınca  REDDİNE,
2 – Katılan vekilinin sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen beraat hükümlerine yönelik temyiz isteminin incelenmesinde,
Dosya kapsamına göre sanıklar hakkında beraat hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suç sanığın kastının bulunmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin beraat hükümlerinin kanuna aykırı olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükümlerin ONANMASINA,
3 – Sanık …. müdafinin sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde,
Sanıkların, katılan bankanın …. şubesi ile 24/02/2005 tarihinde 2.000.000 TL’ lik  Genel Kredi  Sözleşmesi  imzaladıkları, 12/09/2005 tarihinde  dava  konusu  iki  çekin de aralarında  bulunduğu 178.981.28 TL  toplam bedelli altı adet çekin, kısmi kredi karşılığı bankaya teminat olarak verildiği, sanıkların, çeklerin sahte olduğunu bilmediklerine dair savunmaları, sanıkların yetkilisi oldukları şirketlerin kredi hacmi, keşideci yazısı ve imzası ile … cirosundaki imzanın sanıklara ait olmadığına dair Bilirkişi Raporu, anılan şirketin kaşedeki adreste var olduğu, ancak taşındığına dair 04/08/2008 tarihli kolluk yazısı, sanık … müdafinin  temyiz  dilekçesine  ekli … şirketinin … şirketine mal  ve  hizmet  sattığına ilişkin Gelir İdaresi Başkanlığından alınan Bs formu fotokopisi ve tüm dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde, .. şirketi ile … isimli şirket arasında ticari alışveriş olup olmadığının ilgili vergi dairesi başkanlığı nezdinde araştırılması, ayrıca anılan firma ve temsilcilerine ilişkin bilgilerin İl Ticaret Müdürlüğünden istenmesi ve şirket temsilcisinin dinlenerek sonucuna  göre  sanıkların hukuki durumlarının tayin  ve  takdiri  gerekirken, eksik  inceleme ile  mahkumiyet  hükmü  kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun’ un 8. maddesi  gereğince  halen uygulanmakta olan 1412  sayılı  CMUK‘ un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 23.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 

Bir Cevap Yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.